Birileri bile bile beni çukurlara, bataklıklara itti. Bunu biliyorum, bilerek ittiklerini beni; dersin, kendi kendine belki.
Seni çukurlara, bataklıklara itenler dost-arkadaşım dediklerinde olabilir !
Beni çok mu kıskandılar acaba ? Benim başarılara imza attığım işlere, kendilerinin benim gibi olmadıklarından mı ? Benim yetenekli, beceri dolu bir insan olduğum için mi ? Yada ben dürüstüm, dürüstlüğüm onların dalavere ile hem yaşadıklarını ve de hem dalavere ile uğraştıkları işlerine mi engel oluyor acaba ?
Tabiki evet deyip cevabım var. Ne istedin benden be hain ! Ne zararım oldu ki sana be zalim ! Benim hep sana faydam dokandı. Ben kimseyi incitmem-kırmam. Bende Allah korkusu var. Bende Allah, Peygamber sevdası var. Ben dalavere yapmam. Dalavere yi Allah'tan korkmayan zalimler yapar. Arkadaşının kalkınmasını, başarısını istemeyenler kıskanır.
Kıskanç olana ne denir ? Önce kıskanç olana hasedlik var sende denir. Karşındakinin senden üstün olmasını istemediğinden hem hasedlik fışkıran bir zalim insan oluyorsun ! Hem kıskanç oluyorsun !!!
Sen beni çukurlara, bataklıklara attın; sen ayrı bir zalimsin. Ama bekledim ki; belki birileri gelip de beni bu çukurlardan, bataklıklardan kurtarır diye ! Baktım ki; bu beklentim de boş çıktı. Bir zamanlar iyi günlerimde dostum-arkadaşım dediklerimden bekledim bunu önce doğrusu. Demek ki; insan düştüğünde, hep hergün seninle aynı dilim ekmeği dahi paylaştığın, geceni gündüzünü birlikte geçirdiğin o dostum o kankam o kardeşimden de öte dediklerin dahi kaçıyormuş senden !!! Hey dünya dedim; hey hey...Demek ki dost-arkadaşım dediklerim dahi kaçtı benden. Demek ki bu başıma gelenlerden, dost-arkadaşım dediklerim memnun kalmışlar ki, benim çukurlara, bataklıklara düşmemden ! Demek ki o yüzden dostum-arkadaşım dediklerim dahi beni kurtarmaya gelmediler ! Yüzüme dost-arkadaş imişler dedim; arkamdan da düşmanım ve sahte imişler.
Ben bu tüm başımdan geçen olayları unuturmuyum ! Yok yok; unutmam tabi ki. Kim olsa belki unutmaz. Elbet ki bir yolunu bulup bu çukurdan, bataklıktan çıkacağım; kalkacağım ayağa.
Allah'ım sen büyüksün dedim. Bu kulunun başına gelenleri görüyorsun gördün dedim. Allah'ım zalimlerin cezasını sen ver dedim. Allah'ım bana da yardım et dedim. Benim yüzümü güldür dedim. Beni bu hale düşürenler utansın dedim. Hayat devam ediyor dedim. Beni bu hale düşüren ister eskiden dostum-arkadaşım dediklerim olsun; ister başkası olsun; gelsinlerde birgün bana muhtaç olsunlar Allah'ım dedim. Dua ettim; dua ettim.
*** *** *** *** *** *** ***
Kimbilir bu halde olan nice yaralı olan; kalbi, yüreği temiz dürüst olan insanlar vardır. Bu tip olaylar hep var olmuştur dünyada. O yüzden insan kiminle iş yaptığını, kimin seni kıskanıp, seni çekemediğini de baştan hesaplayacak; hayattır bu.
Muhakkak ki, herkesin kendine göre arkadaşım-dostum-kankam-kardeşimden de ötesin dedikleri birileri vardır. Önce işte, bu hikayeyi - yazıyı ' okuduktan sonra, kendi kendine bir düşünmelisin artık. Acaba benim bu arkadaşım-dostum-kankam-kardeşimden de öte dediklerim iyi günlerim için mi yoksa gerçekten de kötü zorda olduğum anlarımda, zorda olduğum günlerimde de yanımda olacak insanlar mı diye, kendine bir soru sormalısın ? Önce.
Dost-Arkadaşını iyi seçmelisin işte. Senin zorda olduğun anlarında, zoru bulduğunda senden kaçmayacak ! Seninle gittiği bir yolda, seni yolda karşılaştığı başka tanıdıklarıyla, seni orada sap gibi ortada bırakıp; gitmeyecek o yoldaki karşılaştığı tanıdıklarına ! Dost-Arkadaş dediğin : Senin sırrını kendi sırrı gibi mezara kadar kendisinde taşıyacak ! Dost-Arkadaş dediğin : Bir kavgada, sen dur kenarda dostum diyerek, kavgaya kendisi karışacak seni kavgaya bulaştırmayacak ! Dost-Arkadaş dediğin : Kendi çıkarı uğruna, para uğruna seni satmayacak !
Dost-Arkadaş dediğin işte, hep seninle iyi yada kötü günde de seninle olacak. Dostluk-Arkadaşlıklar mezara kadar olacak. Dostluk-Arkadaşlıklar, dostunun eşi ve çocukları da dostu öldükten sonrada aynen dostunun eşiyle dost, dostunun çocuklarına da aynen kendi öz çocuklarıymış gibi çocuğum çocuklarım diyecek dost; dostu için. Ve nicesi; dost, dost olacak işte.
---- ---- ---- ---- ---- ----
Bu DENEME türü yazının katiyen sayın " TACETTİN SARAÇ NACO bey'in şahsi özel hayatı ile ilgisi alakası yoktur.
Bu güzel her harfi, kelimesi ve cümlesiyle anlamlı hayata dair olan (EDEBİYAT Diliyle DENEME türü) olan ve sanki hayatta böyle olan bazı insanlara örnek bir " Tacettin Saraç Naco " eseridir. Bu eserin tüm telif hakları " Tacettin Saraç Naco ' ya aittir.
' Tacettin Saraç Naco '
( Türkiye / istanbul - 17 Temmuz 2004 )...
twitter.com/TacettinSaracNA
instagram.com/tacettinsaracnaco_officiall
blog.milliyet.com.tr/tacettinsaracnaco
tacettinsaracnaco.blogspot.com
**** **** **** **** **** **** ****
